ŞORT giyen bir kadına otobüste tekme atan bir ‘er kişi’ gelenektir, dini değerdir, kıyafetin tahrik edici olmasıdır aklına gelebilecek her türlü bahaneyi önümüze koydu. Eylemini haklı bir zemine dayandırmak için her türlü kıvırmaya girişip ‘dik’ duramadı. Bir kadınla aynı değerleri paylaşmamasını ve buna saygı gösterememesini geçtim, fiziksel şiddete başvuracak kadar gözünün dönmesini anlayamıyorum.

Geleneklerimizde şort yokmuş. Bayım, kimsenin geleneğinde şort yok zaten. Şortu 19’uncu yüzyılda Batı’da erkek çocukları giyiyordu. Hatta ‘erkek’ olmuş ise uzun pantolonlar giymesi daha yakışık alırdı. 1930’lardan 1950’lerin sonuna kadar Amerikan basınında kadınların şort giymesini yasaklayan pek çok şehir ve eyalete dair haberler yer alıyor. 1950’lerde Amerikan Golf Birliği, turnuvalarda şort giyilmesini yasaklar ve uzun eteklerle bu yasağı protesto eden kadınlara rastlarız. Söz konusu yasağın 1980’lerde kalktığını hatırlatmak isterim.

Kanun koyucuların ‘er kişiler’ olduğunu, bu yasakların mimarlarının onlar olduğunu da görmemiz lazım. Bu erkekler var ya, kadınların maraton koşmasını bile istememişlerdi. Boston Maratonu’nu yasağı delerek koşan ilk kadını hem görevliler hem de maratonu koşan ‘erkekler’ durdurmaya çalışmış ve tartaklamıştı. Yıl 1967 idi. Yani 50 yıl öncesini konuşuyoruz.

Sorun kadının şort giymesi, maraton koşması, iş güç sahibi olması, kendi ayakları üzerinde durması sorunu değildir. Bir penis sorunu vardır dünyada. Gücünü, tüm özelliğini ve üstünlüğünü penisinden alan erkek türünün, kadını bastırması ve sindirmesi sorunu vardır. Bu baskı ve zulüm Arabistan’da kadına araba kullanmayı yasaklar, İran’da bisiklet sürmeyi. Meksico City Arkeoloji Müzesi’nde dolaşırken Huaxteca halkından kalma dev penis heykelini görmeden birkaç dakika önce otobüsteki şort saldırısından haberdar olmuştum. Yahualica’da yaşayan Huaxteca halkı, penise yüklenen büyük anlamı dev bir heykelini yaparak ortaya koymuş zaten. Mesele büyük!

Fiziksel üstünlüğünü kullanarak döven sensin ey er kişi! Bir kadının bedenine rızası dışında sahip olmaya çalışan sensin! 9-10 yaşındaki çocuğun bedenini tahrik edici bulan sensin! Hayvanların dahi ırzına geçen sensin! Kadını mal yapıp satan sensin! Ürün olarak alan yine sensin! Eziyet eden, işkence eden, durduran, engelleyen, yönetmeye çalışan sensin! Hamile bırakan sensin, kürtaja karşı çıkan yine sensin! Arabistan’da oturup kadının, keçi ile aynı haklara sahip hayvanlar olduğunu bilimsel bir gerçekmiş gibi yutturmaya çalışan sensin! Ölen bir kadının bedeniyle bile seks yapılabilir diye Mısır’da fetva veren sensin! Cinsellikten zevk almasın diye Afrika’da kadınları sünnet eden sensin!

* * *

Bizimki gibi nadan toplumlarda, sokaktaki kadın sürekli erkeklere yol verir. Yayayken de verir bir araç kullanırken de. Hatta bir restoranda garsonla karşılaşsanız kadın olarak ona öncelik tanırsınız. Neden bilmiyorum işler böyle yürüyor. Bir gün mahalledeki küçük markette kasap bölümündeyim. Deli bir gün geçirmiş ve yorgunluktan sürünürken tavuk alıp eve gideceğim. Kasap, elindeki tavuğu bırakıp, araya giren erkek müşteriyi sucuk verip uğurladı. Neden benim sıramı başkasına verdiğini sordum. Tavuğu parçalamanın vakit alacağını söyledi. Böyle bir talebim yoktu. Tavuğu bütün istiyordum ben. Mantıklı bir açıklama yapamayıp en sonunda “Erkek adam. Eve yetişmesi gerek belki falan…” diye ağzında gevelemesine dayanamadım, “Yani sorun benim pipim olmaması öyle mi” dedim. Tabii bir kadınına ağzından ‘pipi’ kelimesi nasıl çıkar? Hem de bir erkeğe karşı… Sonra sakince kasaba “Hayatı zor olan benim. Yalnız yaşayan, her şeyini kendisi yapmak zorunda olan benim. Bu adam eve gidecek ve belki karısı çoktan softayı kurmuş olacak. Bilmediğimiz hayatlarla ilgili varsayımda bulunamayız” diye anlattım. Bir şey anladığını sanmıyorum. Sadece pipi dediğim için utanmıştı.

* * *

Pipi sahipleri arasında, biz kadınların asla anlayamayacağı bir dayanışma var. Onlar önceliği hep birbirlerine tanır ve sabretmesi gereken, beklemesi gereken hep kadındır. Onlar hep birbirlerine kusurları için hafifletici sebepler bulur. En şık restoranlarda bile eğer bir masa sadece kadınlardan oluşuyorsa, erkek garsonlar orayla daha az ilgilenir. Lüks plajlardaki localarda da başınızda bir erkek yoksa hep erkekli localara koşturan garsonların insaf edip de sizinle ilgilenmesini beklersiniz.

‘Adam’ diyerek birbirini yücelten erkekler… Çok sevdiğim, çok entelektüel bir er kişi arkadaşım bana iltifat ederken “Sen taşaklı bir kadınsın” demişti. Beni esaslı, sözünün eri, güvenilir, sağlam yapabilecek tek şey erkek bedenine ait olan organlar öyle mi? Ben adam değilim adamım!

Bu satırları yazarken, er kişi metrobüs sürücüsü ile er kişi yolcu arasındaki kavganın dehşet veren videosunu izliyorum. Bu öfke, bu tahammülsüzlük, bu gücünü ispat çabası, bu sidik yarışı, bu iktidar mücadelesi metrobüsü yoldan çıkardığı gibi dünyanın da çivisini çıkardı. Şoför yolcunun sorusuna nazikçe cevap verse erkekliği zedelenir çünkü. Yolcu şemsiyeyle şoföre saldırıp yüzlerce kişinin hayatını tehlikeye atmak yerine medeni bir tepki verse erkekliği zedelenir çünkü. Bu erkeklik çok acayip bir şey; hem tüm gücü elinde tutuyor hem de her şeyden hemen zedeleniyor. Alın işte binlerce yıllık ataerkil ‘erkek’ dünyanız ve bitmeyen kavgalar, savaşlar… Son 300 yılda hiçbir savaş ve çatışma olmadan geçen gün sayısı ne olabilir sizce? Sadece 26 gün! Bilinen 3500 yıllık insanlık tarihinde sadece 230 yıl savaşılmamış. Beyler, gurur duyun eserinizle!

Dünyayı, ülkeleri, şirketleri, okulları yöneten takım elbiseli erkeklerin çekilip yerlerini pembeler, morlar, kırmızılar giyen kadınlara bırakma zamanı gelmedi mi? Belki kadınlar olmasa hiçbir zaman mağaradan çıkmayacaktınız beyler. Hangi erkeğin aklına sehpanın üzerine dantel örtmek gelecekti? Kadın odunun üzerine nakış koyan inceliktir. Bu amansız kadın düşmanlığınızdan bir zahmet vazgeçiniz!

Şimdi bunları yazdım diye erkek düşmanı ilan edilmek istemem. Şahsi veya genel manada erkeklerle bir problemim yok. Hatta erkeklerle iyi anlaşırım, seyahat arkadaşı olarak da onları daha çok tercih ederim. Bütün sitemim ‘erkek egemen düzene’ ve bu avantajı sürdürmek için her türlü numarayı çeviren er kişilere. Bırakın adamlığı da ‘insan’ olun yeter!