Teröristten kurtulsak vicdansızlar öldürüyor

, 6 yorum
teror1
İranlı karikatürist Shahrokh Heidari’nin kaleminden

“Çok merak ettik seni. Face’e, Instagram’a baktık. Hiçbir şey paylaşmamışsın. Saldırıdan sonra online da olmamışsın. İyi misin?

Annem de seni soruyor. ‘Demet gelsin biraz İtalya’da kalsın’ diyor. Umarım güvendesin. Çok üzgünüm. Dualarım sizinle.”

Yeni yılın ilk günü uyandığımda okuduğum, İtalyan bir arkadaşımdan gelen mesaj… Evet, yeni yıla korkunç bir saldırıyla girmiştik. Kaçıncı saldırı bu; hatırlamıyorum. Kaç kişi ölüp gitti? Alt alta yazıp toplamayı, insanlara rakam muamelesi yapılmasını reddediyorum. Benzer mesajları Dody de yazmıştı Francesco da. Fransa’dan Patrick, Gerald; Yeni Zelanda’dan Sharon, Kevin, Miro; Gana’dan Nana; Brezilya’dan Silvia… Tüm dünyaya zahmet verdiğimi düşünüyorum bazen. Öldüm mü kaldım mı merak etmesinler diye sosyal medyada bir yazı veya bir fotoğraf paylaşıyorum çoğu zaman. Çünkü sık sık patlamalar oluyor benim ülkemde ve insanlar havalara uçarak ölüyor. Onlar da sormaktan bıkmış; çevirim içi olmuş muyum ona bakıyorlar. Online görüldü; ölmemiş!

ANILARIMIZ HAVAYA UÇUYOR

Güvende miyiz? Henüz ölmemiş olmak kimseyi güvende kılmıyor. Alman Martin, Reina’ya birlikte gittiğimizi hatırlatıyor. Takayuki, Dolmabahçe’yi anıyor. 15 Temmuz gecesini sabaha kadar ekran başında geçiren yabancı arkadaşlarım var benim. Her bombalı saldırı da yürekleri ağzına gelen… İstanbul’a gelip gidenlerle anılarımız da havaya uçuyor bombalarla…

Mesajlara kısaca iyi olduğumu söyleyip, konuşmak istemediğimi belirterek cevap verdim. Çünkü usandım. Gerçekten usandım.

teror
İranlı karikatürist Shahrokh Heidari’nin çizimiyle terör

ÖLÜLERDEN ÖLÜ BEĞEN

Sosyal medya vicdansızlığından da usandım. Daha ölen insanların bedenleri kanlar içinde yerdeyken, canını kurtarmak için kendini denize atanlar henüz çıkarılmamışken sosyal medyada “Oh” çeken kalpsizlerden usandım. Çirkin, kötü insanlardan usandım. Terör bombasından kurtulsak, vicdansızlar vuruyor kaçamıyoruz. Zehirli dillerde, kalbi kararmış ellerde ölüyoruz.

Terör saldırısını kınamak için kimin yaptığını bekleyen vicdan yoksunundan…

Ölüleri kimliğine göre ayıran kalpsizden…

Suçu başkalarının üzerine yıkan hesapçıdan…

Hesabını kendince gizlediğini sanan fırsatçıdan…

Kötü kalpliden, kurşun dilliden gönlüm razı değil. Hakkım helal değil. Usandım!

Benim kalbim kırılır ayrı, ben onu düzeltirim ama beklentim bir hukuk devletine yakışır biçimde terörü övenlerin hak ettikleri cezayı çekmeleridir.

Vicdansız olduğunuz kadar şuursuzsunuz da! Bir eğlence yeri tarandı, turistler dahil Batılı yaşam biçimini benimseyen insanlar öldü diye seviniyorsun da; o turizm, eğlence, yeme-içme, perakende sektörleri batınca sen de işsiz kalacaksın farkında değilsin. Aç kalacaksın şuursuz!

LANET OLASI BATI

Acılar bile bizi birleştiremiyorsa… Durum feci!

Daha kendi içimizde sevinenler, kına yakanlar varken bir de utanmadan, “Batı, Fransa’da gösterdiği dayanışmayı burada göstermiyor. İkiyüzlüler! Lanet olsun” diyorsunuz. Pes doğrusu! Biz kendi içimizde dayanışma gösterdik mi ki el alemden bekliyoruz?

Maçta ölenlerin anısına saygı duruşu yapılırken yuhalayıp ıslık çalmıştık, hatırlayınız. Bunu sorduğunda Fransız bir arkadaşıma cevap verememiştim. Sadece onlara mı? Kendi ölülerimizi de yuhalamadık mı maçlarda? Siz şimdi kimden ne bekliyorsunuz?

Ayrıca, Batılının gözünde infaz yapan IŞİD militanı ile Noel Baba’nın kafasına silah dayamış adam arasında çok bir fark da yok.

Terörün bitmesini istiyorsak, tesadüfen ölmek istemiyorsak sorumlular hesap verecek. Suçlu cezasını çekecek. Yeni küresel terörü engellemek için önlemler alınacak. “Mickey yaptı” demek ne terörü durduruyor ne canımızı koruyor. Sabaha kadar söyleyin, bir faydası olmaz.

teror2
İranlı karikatürist Shahrokh Heidari’nin, Suriye’de hep masumların öldüğünü vurguladığı çizimi

S*KTİR OLUN GİDİN

Ve ne zaman bu ülkenin modern laikleri bir itirazda bulunsa, “S*iktir olun gidin” diye bağıran meczuplar, holiganlar var. Her muhalifi Yunan tohumu, Ermeni piçi, Amerikan uşağı, (konjonktüre göre etiketler darbeci, Ergenekoncu, vs. değişebiliyor) ve adını anmak istemediğim terör örgütlerinin üyesi ilan ediyorlar. Hiçbir şey bulamasalar “O*rospu çocuğu” diyorlar.

Bu ülkede hep laikler dövülür. Yakılır. Öldürülür. Yıllarca kini beslemiş gazetelerin, “Yeni oyun bu. Laik-dindar savaşı isteniyor. Oyuna gelme” diye manşetler atması da inandırıcı gelmiyor. O kini, nefreti büyütürken düşünecektiniz bunları. Ve hâlâ laikler bu ülkenin en büyük barış yanlılarıdır. Laikler kimseyi katletmemiştir, yakmamıştır, öldürmemiştir. Ama nedendir ki uzun süredir üvey evlat muamelesi görürler.

2013 yılında Nairobi’de terör saldırısında hayatını kaybeden bir Elif vardı. Ülkece görmezden geldiğimiz Elif… Kapının dışında kalan, ölümü üzerine tek bir söz edilmeyen… Bill Clinton, vakfında çalışan Elif için gözyaşı döküp övgüyle anarken bizde adı da hatırası da yok sayılan Elif… Ne zaman kapıyı gösterseler bize, aklıma gelen Elif…

YILBAŞI VE

Bu açıklamayı da sırf cehaletiniz geçsin diye yapıyorum. Noel, İsa’nın doğumudur. Büyük oranda da 25 Aralık’ta kutlanır. Ancak sanılanın aksine Batı’da sadece dindar Hristiyanlar kutlamaz. Önemli bir kültür ve geleneğe dönüşmüştür. Ateist oranının en yüksek olduğu İskandinav ve Orta Avrupa ülkelerinde de kutlanır. Dediğim gibi büyük oranda ateistler veya deistler. İsa’nın peygamber olduğunu düşünmüyorlar, Hristiyanlığa, tanrıya inanmıyorlar ama Noel ağacı alıp altına hediyeler koymayı ihmal etmiyorlar.

Yılbaşı ise 31 Aralık gecesi tüm dünyada kutlanıyor. Hristiyan geleneklerinden uzak ülkelerde büyük oranda Noelvari bir havada kutlanıyor. Yılbaşı ağacı, ışıklar, hediyeler, vs… Japonya’da büyük bir mağazada yıllar önce dev bir çam ağacı görmüştüm. Üzerine de çarmıha gerilmiş İsa heykeli asmışlardı. Yani İsa’nın doğumunu ölümünü hep birbirine karıştırmışlardı. Bence çok sevimliydi. Dünya Noel Baba’yı seviyor çünkü hepimiz çocuklara hediyeler getiren hayali de olsa bir kahramana ihtiyaç duyuyoruz. Kış günü, bir yılı devirip yenisine girerken toplu halde iyi niyetlerde, dileklerde bulunup umutlanmak istiyoruz. Ne var bunda? Bunun Müslümanlığa nasıl bir zararı olabilir? Yılbaşı ağacı mı İslam’a büyük zarar verir yoksa Noel Baba’nın kafasına silah tutan bir meczup mu?

Bana kişisel fikrimi soracak olursanız, bir çevreci olarak yılbaşında ve Noel’de ambalaj ve elektrik israfı yapıldığını söylerim. “Kapitalist sistemin tüketimi gazlaması. Ancak, mademki insanların içi biraz olsun bu ışıklarla ısınıyor, sesimi çıkarmayayım” derim.

6 Yorum

  1. Ömer
    | Cevapla

    Ablam yazmış yine. Ellerine sağlık.

  2. Nermin Berti
    | Cevapla

    Demet Cengiz bravoooooo!
    Cesur, vicdanlı, güzel, gazeteci, insan…

  3. Ahmet Karazirve
    | Cevapla

    Yüreğine Sağlık güzel insan.

  4. büşra
    | Cevapla

    ihmal ediyor yazmıyorsun demet

  5. ayşegül yetiş
    | Cevapla

    Bu çok güzel olmuş. Kaleminize sağlık..

  6. m.çağlar
    | Cevapla

    her yazıda bizden bi ses

büşra kullanıcısına bir Cevap Yazın Cevabı iptal et